Kod 56 - Fikirler Çözüm Değil, Yolculuktur

KOD 56, fikirlerin bir araya getirildiği, görsel hafızanın hatırlandığı ve sözlü olarak anlatıldığı akış noktasını temsil eder. Burası sıradan tarihçinin “İnanıyorum” diyen hikâye anlatıcısı ve filozofun tezahüre çıkışıdır. Bir fikir bir çözüm ya da harekete geçirici mesaj olarak değil, ideallerimizin ve inançlarımızın oluşumunu teşvik etmek için yaşanmışlıklardan örnekler getiren zaman içinde bir yolculuktur. Anlayacağınız her fikir aslında zaman içinde gelişerek şimdiye ilham olmak için beliren kişisel görüşlerdir. Ancak dahada özden kalpten ve içerden bakıldığında sezgisel bir ifade kaynağıdır.

Sezgiler duyulmaya ve fark edilmeye başlandığında açık yüreklilikle ve samimiyetle içten sevecen bir şekilde bize ‘hayır’ demeyi de öğretir. Bazen sezgilerimiz bizi başkalarının beklentilerini veya isteklerini hayal kırıklığına uğratabilecek bir yöne de götürebilir. Böyle zamanlarda sezgilerimizden o kadar emin olmalıyız ki, suçluluk duygusuna kapılmadan kendimize ve sezgilerimizin tüm zamanlar içinden fikirler getirmesine haksızlık etmeyiz ve bize has olduğunu bilerek kendimize saygı duyarız. Varlığımızın işleyişine şükür ederiz çünkü sezgiler aracılığıyla ortaya çıkan kararlarımız açık ve daha büyük bir uyumla uyumludur. Kendimiz için özür dilememize ya da diğerini daha iyi hissettirmek için nedenler icat etmeye çalışmamıza gerek yoktur. Sadece açık kalpli ve dürüst olmak en iyisidir. Çünkü yaşamın içinde beliren fikirler bir şeyleri çözmek veya sonuçlandırmak için değil zamanın içinde yapılan yolculuğun bir çeşit aktarımı gibidir. Yolculuğa nerden geldiğini belirleyen ve nereye gitmesi konusunda şimdi deki duygularla şekillendirmeye ışık tutan bir araçtır.

Örneğin ilkel yaşam döneminde yürüyerek bir yerlere gitmek yerine bir araçla gitme fikri oluşmasıydı taş tekerlek olmazdı. Taş tekerlek fikri olmasaydı ahşap tekerlekler olmazdı ve ahşap tekerlekler olmasaydı kauçuk tekerlekler olmazdı kauçuk tekerlekler olmasaydı günümüzdeki modern tekerlekler var olamazdı. Bu örnekte gördüğünüz gibi her bir oluş bir fikirle ortaya çıkar ve zaman içinde değişip gelişerek yolculuk eder.

Günümüzde çok aşina olduğumuz bir işleyiş var “benim sözümü dinlemedi” “ben dedim” “benim fikirlerimi çaldı” gibi zihni, egoyu besleyen ve öfkeyi kamçılayan bir NALAN KAHRAMAN 19.07.22 KOS AKADEMİ ezberden gitme ve önemli fikirleri saklamak gibi gereksiz alışkanlıklar var. Gereksiz diyorum çünkü hiçbir şey hiç kimseye ait değildir her şey herkese aittir. Hatta geçmiş atalarımıza, ebeveynlerimize ve gelmiş geçmiş tüm insanlığa aittir. Kişiselleştirerek ne kadar önemli fikirleri heba ettiğinizi bu hafta düşünmenizi öneririm:

Sırf yanlış anlaşılmayın diye kendinizi çok önemli göstermeye çalışma çabasına
Ben biliyorum demek için fırsat kollamaya
Ben demiştim olmak için böbürlenmeye
Bu benim fikrim diyerek sözde güçlenmeye
Sen dediğin için yaptım diyerek savunmaya
Bana bunu diyemezsin diye saldırmaya
Bir şeyleri çözmek için fikirler aramaya
Gibi yapıların yinelenmesindeki insan sayısı artıkça fikirler heba oluyor, yaşam olduğu yerde sayıyor. Çünkü kod 56 ile üşüşen sayısız fikirlerin zamandaki yolculuğu bu tarz dikkat dağıtan unsurlarla uçup gidiyor.

Fikirler ve Kod 56 kavrandığında ve egosal tatmin arayışı son bulduğunda daha yüksek frekans açılır. Benliğin daha yüksek frekansında Kod 56 fikirlerinde mizahı barındırır. Çözüm sunan fikirler yerine sezgisel fikirler ortaya saçılarak eğlence başlar çünkü her fikir yeniliğin kapılarını açar.

24 temmuza kadar dünya temasının genel akışında kod 56 hareketi çok yüksek olacak. Yepyeni ve capcanlı fikirleriniz olacak ve siz bu fikirlerle ne yapacaksınız? Kişileştirip egosal tatmine mi ulaşacaksınız yoksa mizah aracılığıyla paylaşarak katlanıp yenilenmesi için paylaştığınız hikayeler aracılığıyla saçacak mısınız?

Kendinizle ve fikirlerinizle eğlendiğiniz bir hafta olmasını diliyorum. Sevgilerimle

Bir cevap yazın

E-posta hesabınız yayımlanmayacak.