Dünyanın nabzı bu hafta KOD 59 temasıyla Kelimelerin ötesinde bağlar kurmak ve Samimiyet kurmak için birliğe ulaşmak adına engelleri yıkma yeteneğine yönelik atıyor.
Dış dünyamızda derin ve verimli bağlantılar kurmak için potansiyel enerji kod 59 aracılığıyla yepyeni capcanlı yaşam yaratan bir birlikle sonuçlanacak potansiyelleri içerde en derinlerde var olan uyanmaya hazır yetenekleri ve arzuları uyandırır.
Kod 59, her ne kadar cinsel bağlanma olarak ifade edilse de yeni bir yaşam yaratma için genetik stratejilerimizi üretir. “Aura kırıcı” olarak da bilinir, yavru yaratmak veya biriyle yaratıcı bir iş girişimine girmek için samimiyet engellerine nüfuz etme veya aşma yollarını tanımlar. İlişkilerimiz ve auralarımızın bağlanması bizim için önemlidir ve genetik stratejiler olarak içimizden akar. Her rol tek başına en uygun yavruları veya en uygun ürünleri üretmek için en iyi ortağı seçmeye odaklanır.
Bu konuda sahip olduğumuz tek gerçek seçenek, doğru eşle bağ kurmamız için bedenimize odaklanmak ve bedeni dinlemektir. Bedeni dinlemek cinsel dürtüler ve heyecanlardan ibaret olamaz. Bedeni dinlemek, içindeki akışı duymak ve hissetmektir. Bu akış öyle bir şeydir ki ardında bir dayanak aramaz, ispata ihtiyaç duymaz, beklenti ve hedef planlamaz, geleceği şekillendirmeye yönelmez, şimdide bedende var olan tatminden öte bir şey barınmaz. Beden, her zaman gelecekte neyin tatmin yaşatacağını zihinsel, fiziksel ve duygusal olarak anda sezgileriyle belirler. Sezgiler yaşamın kilitlerini açar ve şeffaflıkla kendine dürüst olmayı gerektirir.
Yakın ilişkilerin samimiyeti sıcak ve derinden hissedilir; dokunma, tat alma ve koku yoluyla diğerine olan duyarlılığımızla yoğunlaşan kelimelerin ötesinde bir samimiyettir. Bedenimize dikkat etmediğimiz sürece, samimiyet karışıklık ve çatışmadan üretken olmayan eylemlere ve kelimelere kadar her şeyi getirebilir. Etkileşimlerimizin zamanlamasını yönlendirmek için kendimizi otomatik olarak auramızın bağlandığı auralar ararız.
Tamamen içsel tamamen enerjisel tamamen aura ve beden odaklı bir hafta bizi bekliyor. Yeni projeleriniz mi var, yapmak isteyip de bir türlü yapamadıklarınız mı var, sevgiye aşka mı ihtiyaç duyuyorsunuz, partner arayışınız mı var? öyleyse bu hafta auranızın kimlere çekildiğine bakın, kendinizi dinleyin ve içinizdeki akıntıya teslim olun.
Yalnız önemli bir detayı gözden kaçırmamalısınız, şimdiye hizmet eden bir enerjiden değil geleceğe yavru veya ürün üretebilecek bir hizmetin bağlarını kuruyor olacaksınız. Odağınızda bu bilgi olursa bağları çok daha kolay görebilirsiniz çünkü bu bağlantılar zevk için değil üretim için kurulacak olan bağlardır.
Yeni bir ilişki için korkularınız varsa, endişeleriniz kaygılarınız ve beklentileriniz varsa kendinize asla dürüst olamazsınız ve kurduğunuz bağlarda dürüstçe ilerleyemezsiniz. Ancak en doğal halinizle samimiyetinizin auranızda parıldamasına izin verirseniz şeffaflığınız doğar ve bu şeffaflıkla yaşamdan her istediğinizi alırsınız. Çünkü asıl iletişimin yolu auralar arası yaşanır ve insan ne yaparsa yapsın aurasıyla diğer kalplere veya zihinlere dokunur. Kalpten kalbe iletişim yeni yavruları ve yeni ürünleri var ederek hayatı daha da güçlendirir. Ancak zihinden zihne iletişim onlarca binlerce kelimelerle kaosu başlatır.
Her daim olduğu gibi seçim sizin:
İster oturun bir yığın ardına bir yığın bilgi ve dayanak koyduğunuz mantıkla algılamaya ve ulaşmaya çalışın. İster kendinize dürüst olma sözü vererek kalbinizi dinleyin bedeninize odaklanın samimiyetinizi açmaya razı olun ki tüm şeffaflığınızla auranız hak ettiğiniz bağlantıları kursun.
Bu haftalık da bu kadar yazdıklarımın size ilham olması ve içinizde birer ışık yakması dileğim.
AŞKLA KALIN