Eşitlik ve Aile Bilinci

Gökyüzü etkileşimlerimiz ve içsel denge arayışlarımızla şu anda insanlık için “Eşitlik” arayışında büyük bir umut doğuyor.

Eşitlik, çok kolay yanlış anlaşılan bir terim olsa da hepimiz aynı genetik kodu paylaştığımız için tüm insanlar eşit doğar, ancak büyüdükçe ve topluma girdikçe o kadar da eşit olmadığımız zannı ortaya çıkıyor. Aslında eşitlik, bir algı meselesidir. İnsanları güç ve zayıflık açısından değerlendiren zihnin, illüzyon seviyesindeki eşitlik algısı beklenti geliştirmekten başka bir şey değildir. İllüzyonun dışından, kendi iç gerçekliğiyle bakabilen bilinçler, insanları kurbanlar ve kazananlar oyunundan uzaklaştıran kalplerinin sesini duyarlar. Ancak kalbin dışında yaşayanlar, akıl oyunlarıyla eşitlik ve adalet arayışının türlü türlü hilelerine veya haykırışlarına baş vurarak kurban veya kazanan yarışına dahil olurlar.

Bu hafta, bunların fark edilebileceği, bireysel seçimlerin yeniden gözden geçirilebileceği arka frekans kuvvetleriyle karşı karşıyayız.

Arka frekans titreşimlerinde şu ana kadar tüm gökyüzü etkileşimlerimize bakarken aralarında Plüton yoktu. Bu hafta 225 yılık dönüşünü tamamlayarak yepyeni bir temaya geçen Plüton’da artık devrede. Geçmişte Plüton dönüşlerinde büyük imparatorluklar kurulmuş veya yıkılmış olarak aktarılır hatta ABD’nin bundan 225 yıl önce Plüton dönüşünde kurulduğu ve bu kez çöküşe geçtiği astroloji dünyasında çok konuşulan konulardan biridir. Bu da şu anda yaşayan insanlığın ilk kez karşılaştığı Plüton frekansıyla, güçlenip, yükselmek veya çöküp yok olmak için karşı karşıya olduğunu gösteriyor. Benim için küllerimizden yeniden doğuşu tetikliyor, peki, sizde neyi tetikledi?

Temamıza geri dönersem, insan kalbinin bakış açısından, tüm insanlık bir ailedir. Bu sadece duygusal bir arzu değil, derin bir güç ve sevgi akımında kök salmış çok güçlü bir hakikattir. Sevgi olmadan, daima illüzyon, diğer bir deyişle gölge frekansında çalışanların tek gördüğü ve yarattığı eşitsizlik ise sadece zihnin yanlış değerlendirme biçimidir, hakikat değildir.

Bugünlerde gerek arka frekanslar gerek yaşananlar ve birçok kalp bakış açısıyla tetiklenen büyük bir mutasyon insanlığı kasıp kavuruyor. Uygarlığımızın temel yapısı kendini bu bilinç değişimine yeniden ayarlıyor. Tüm kültürlerin mevcut sosyal dokusundaki yanlış değerlendirmeler aşama aşama yok oluyor ve yepyeni bir yaşam biçimi yeniden oluşuyor. Eskinin külleri içinde yeni bir dünya öyle ya da böyle yapılanmaya başladı. İşte! bu yapı “Eşitlik” üzerine inşa edilecek. İnsan ruhunun içindeki denge düzeldiğinde, dış otoriteye ihtiyaç kalmayacak. Ne bir ataerkilliğe ne de bir anaerkilliğe sahip olacağız ve “AİLE” kelimesinin gerçek anlamını deneyimleyen tek ve aynı bilinç akışına sahip olacağız.

Aile birimi, insanlığın dönüşeceği en güçlü sevgi potasıdır.

Eşitlik algısı, ailenin yeni bir versiyonunu doğuruyor; Ailenin içerdiği saf sevgi gücü eşsizdir. Bir çocuğun ebeveynine olan sevgisi ve bunun tersi, evrendeki herhangi bir güç kadar güçlü bir güçtür. Bu sevginin özgürleşmesi etrafında şekillenen yeni bir toplum yapılandıkça, dünya gerçekten çok hızlı değişecek. Bugüne kadarki sorun, ailenin her zaman genetik kalıpları veya aile otoritesinin sınırlarıyla her zaman hiyerarşik bir yapı içinde tutulmasıydı. Gezegenimizdeki mevcut sosyal, hükümet ve eğitim yapıları önce aileye hizmet etmiyordu. Bireysel başarıyı aşırı vurgulayarak, aileler arasındaki rekabeti teşvik ediyordu ve bu da aileler içinde rekabet yaratıyordu. Ancak kalben fark edilen “eşitlik” aracılığıyla insanlık, tüm insanları eşit yapanın aile olduğunu görecek. Hem yerel hem de küresel olarak yeni bir aile versiyonu bulacağız ve zamanla bu versiyon tüm insanlık ailesini kapsayacak şekilde genişleyecek…

Hassasiyet, tüm bireyleri sonsuz yumuşak ve sevgi dolu kucağına çeken, insan ailesinin kalbidir.

Eee! Şimdi bu kadın ne dedi, hangi kafada diye değerlendiren zihin için özetlersem:

  • Adalet arıyorsan önce kendindeki rekabet ateşini söndür!
  • Hiyerarşik düzenden bunaldıysan aklını sustur, kalbini dinle!
  • Sahip olduğunu, sandığın gücün, seni yok eden yanlış değerlendirmelerini gör!
  • Kendinle veya diğerleriyle ilişkilerinde şikâyet eden, kavga eden, savaşan biriysen kurban rolünü oynadığını gör!
  • Hassasiyetlerin öfkeyi doğuruyorsa aklın, yanlış değerlendirmelerinden çık ve kalbini dinle!
  • Aradığın tüm onayların ve sevginin yerini önce kendi içinde bul!
  • Aile, yapısını kendi ailenle değil, grup dinamiği olarak değerlendir!
  • Fiziksel görünümünle ve sahip olduklarınla kendini seven değil, tüm doğal halini kabul ederek kendini seven kalbini bul!
  • İçindeki sevgiyi yakala ve yeniden doğuşunu kucakla!
  • İçindeki sevgi, kendine ve dünyaya kapılarını açabildiğin şefkattir.
  • Şefkat, her şeyi kucaklayabilen en büyük güçtür.

Hangi seçenekler ilginizi çekti bilemiyorum, ancak nerde olursanız olun, kim olursanız olun, ne düşünürseniz düşünün, benim için çok kıymetlisiniz ve kendi kalbinizde çiçekler açtıracağınıza güvenim tam. Her birinizi kocaman kucaklıyorum.

1 comment

Gülden için bir cevap yazın Cevabı iptal et

E-posta hesabınız yayımlanmayacak.