Benim hesabıma ne düştü?

Bu haftanın enerjileri her hafta olduğu gibi bize kendimizle ilgilenmemiz ve kendi potansiyelimizi fark etmemiz için ışık tutmaya devam ediyor. Bu hafta fark edilmesi ve içine sıkışıp kalınmış döngülerden çıkmak için harika bir fırsat var; benim hesabıma ne düştü zihniyetini fark ederek zihnin çevre kontrolünü terk etmek.

Öncelikle zihin kontrolü nedir?

Homosapienler olarak yaklaşık 90.000 yıl boyunca farkındalığın odağı zihinsel stratejiler geliştirip hayatta kalmanın yollarını bularak, modern yaşamı inşa etmekti. Yani zihnin değerlendirme biçimi çevre kontrolü üzerine kuruluydu: gelecek üzerine stratejiler geliştirip uygulamak. Bana, yakınlarıma ve toplumuma gelebilecek tüm tehlikeleri uzaklaştırıp yeni bir fikirle modernleşmek üzerine işleyen bir akıl sürecinden söz ediyorum. Algı yönetimine dikkat çekiyorum çünkü diğerlerinin nasıl anlamasını planlayan stratejilerle hareket etmek, diğerlerinin algısını yönetmektir yani zihnin çevre kontrol odaklı fikirler ve eylemler geliştirmesinin işleyişidir.

Bu bir evrim süreciydi ister insanın ister organizma olan canlının ister hayatın ister gezegenin deyin dönüşümü ve gelişerek ilerlemesi için gerekli bir süreçti. Bu gelişim ve dönüşüm süreci her yeni fikirle 90.000 yıl gibi zamanda modern yaşamın kurulmasıyla tamamlandı. Tüm canlı bilinci algı yönetimleriyle modern yaşama uyumlandı ve dengelendi. Toplumu gözlemlediğinizde bu uyumun tamamlandığını artık stratejilerle, entrikalarla yaşamda var olunmadığını çok rahat gözlemleyebilirsiniz. Buna en canlı örneklerden biri bugün küçücük çocukların dahi elindeki akıllı telefonlardır. Yani daha fazla kendini güvende hissetmek için üstüne yeni bir şey inşa etmek adına üretilecek fikirler ve eylemler dünyasını kuracak bir şey kalmadı. Birbirinin aynı cümleleri kurmak, aynı tür giyinmek, aynı tarz yaşamak, aynı yemeklerle beslenmek hatta dünyanın istediğin herhangi bir yerine gidip ev almak ve orada yaşamak veya yaşama isteğindeki hayaller bile aynı. Hem aynı hem de dünyanın her yerinde yaşama özgürlüğü var. Dünyanın her yeriyle görüşme kolaylıkları var. Hatta internet sayesinde her dilde insanla sohbet etme imkanları var. İnsan ve dünya bilincinin şu aşamadaki seviyesinde daha da bir şey kalmadı bilinç doldu ve taşıyor. Bir şey dolup taşmaya başlarsa ne yapılır?

Daha büyük ve boş olan başka bir şeyi doldurmaya başlarsın. İşte tam da bu süreçteyiz ve zihnin çevreyi gözlemleme ve kontrol altında tutma kapasitesi doldu. Bilincin genişlemesi gerekiyor ki zihnin değerlendirme kapasitesi hep aynı olandan çıkıp şimdi ki rolü olan değerlendirmeleri yenilikler ve keşifler üzerine yapabilsin.

Şimdi bilincin genişlemesi ve yeni bir farkındalık sürecinin açılıp gelişmesi şart. Bunun yolu da 90.000 yıldır karar verme yönelimindeki zihni anlamak ve yönelimini kendi biyolojik reaksiyonlarına dönüştürmek gerekiyor. Çünkü farkındalığın odağı insan fizyolojisine geçti. Ne oluyorsa içindeki kimyasal akıştan dışarıya yansıyor. Artık dışardan içeriye yansımıyor. Bu bakış açısını kabul edip çevre kontrolünün gereksiz olduğunu kabul etmek boş ve daha büyük alana geçişin ilk anahtarıdır. Bunu yapabilmenin en pratik çözümü de “Benim hesabıma ne düştü” mantığının gereksizliğini görüp “Benim fizyolojim bunu nasıl değerlendiriyor” mantığını benimsemektir.

Örnek vermem gerekirse:

Bunlar neden hep benim başıma geliyor?
Böyle yaparsam şu olur, ona gidersem bu gelir, bu eğitimi alırsam şunu başarırım?
Bununla ben ne yapacağım?
Bunun suçlusu ben miyim?
Suçlu o, bu, şu mu?
O neden beni sevmiyor, bana hiç değer vermiyorlar?
Beni anlamıyorlar, anlamıyorum?
Zihnim hiç susmuyor?

Türünde ki tüm soruları ve arayışları fark edip bir şeyleri kontrol edip ya da başka otorite güçlere kontrolü teslim edip iyi bir şeyler bekleme mantığı işe yaramıyor. Bir kez daha tekrarlamak istiyorum İ-ŞE -YA-RA-MI-YOR.

Başın ağrıyor diye doktora git tüm kontrolü doktora bırak ve geçmeyince tüm suçlu doktor olsun. Mantığı neredeyse hayatın içindeki her şeyde var ve bu artık işe yaramıyor. Kendi stresinin sana yeni bir alan açman için yaptığı baskıyı sen görmezsen doktor hiç göremez. Doktor senin rahatlaman için elinden geleni yapar ancak içindeki asıl reaksiyonları göremez.

Bu konu hakkında günlerce yazabilirim ancak mesele yazmak değil, mesele buradan bir ışık yakmak ve herhangi bir yerde ki herhangi bir karanlığı aydınlatmak çünkü gerisi her insanın kendi fizyolojisinde şekillenecek yeni yaşam biçimine topluca geçelim. Öyleyse gelsin haftanın mesajı:

Benim hesabıma ne düştü zihniyetinden ancak sevgi ve cesaretle çıkılır.
Benim hesabıma ne düştü çevre kontrollü zihin işleyişi çöküşte / Benim bilincimde genişleme nasıl yapılanır yükselişte.
Sorun çözme çabası ve akıl verme alışkanlığı çöküşte / Anne, oğul, eş, arkadaş dahi kendi içinde görmeli yükselişte.
Had bildirme, hesap sorma çöküşte/ olanı kendiyle özdeşleştirmeme yükselişte.
Kendine cesur çevrene şefkatli olabileceğin bir hafta dilerim…

Bir cevap yazın

E-posta hesabınız yayımlanmayacak.